büyük abdest yaparken kan gelmesi gusül gerektirir mi / Diyanet izin verdi kullanabilirsiniz – Sözcü

Büyük Abdest Yaparken Kan Gelmesi Gusül Gerektirir Mi

büyük abdest yaparken kan gelmesi gusül gerektirir mi

Sual: Diş dolgusu veya diş kaplamasının gusl abdesti bakımından hükmü nedir?

Cevab:

Hanefî ve Hanbelî mezhebinde gusl abdestinde ağzın içini yıkamak farz ise de, Mâlikî ve Şâfiî mezhebinde farz değildir. Bir kimsenin bir ameli, bir ibâdeti dört mezhebden birine göre sahih ise, tamamdır, bir şey lâzım gelmez. Hele bu iki mezhepten birini taklit ederse hiç mesele kalmaz. Gusl abdesti alıp, namaz kılan birine, ağzında diş dolgusu veya kaplaması olduğu için gusl abdestinin ve namazlarının sahih olmayacağını söylemek yerine, kurtuluş yolu bildirmek gerekir. Kaplama ve dolgusu olan Hanefîler böylece, “Ümmetimin müctehidleri arasındaki ayrılık, rahmet-i ilahiyyedir” hadîs-i şerifindeki rahmete kavuşurlar inşallah. İbâdet yapmakta veya haramdan sakınmakta harac (zorluk) olunca, harac bulunmayan başka bir mezhebi taklid etmek usul-i fıkh kâidesidir.

Bazı âlimler diş dolgusu ve kaplamayı sıhhati muhafaza çerçevesinde câiz görür; ama dişe yapışıp altına su geçmeyen hamurun gusle mâni olduğu istikametindeki Hanefî kavline kıyasen, bu kişinin guslünün Hanefî mezhebine göre câiz olmayacağından, Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklid etmesi gerektiğini söyler. Nitekim bir talebesi Abdülhakîm Arvâsî’ye gelip “Ben bugün Bayezid Câmii’nde bir vâiz dinledim. Ağzında kaplama dişi olanların guslü sahih olmaz. Binaenaleyh cünüplükten kurtulmazlar” dediğini nakletmiş. Abdülhakîm Efendi ise, “Doğru söylemiş, ama noksan söylemiş. Eğer Şâfiî mezhebini taklid ederse cünüplükten kurtulur” buyurmuş. Abdülhakîm Efendi’nin talebelerinden Hüseyn Hilmi Işık Efendi de hocasının bu fetvâsını nakleder. Deriye yapışan mumun ve ağza yapışan hamurun altına su geçirmediği için gusle mâni olduğu hükmüne dayandırarak müdafaa eder.

Seyyid Abdülhakîm Efendi, gayrı matbu Namaz Risâlesi’nde buyuruyor ki: “Ağzın ve burnun içini yıkamak, ya’ni buralara suyu îsâl etmek Şâfiî’de farz değildir. Hanefî mezhebinde ise, buralara suyu îsâl etmek farzdır. Bunun içindir ki, Hanefî mezhebinde olanlar, dişlerini kaplatamazlar ve doldurtamazlar. Çünki buralara su isabet etmez. Dişini kaplatan veya doldurtan, Şâfiî mezhebini taklid eder.” Gusl abdestinde, Hanefî mezhebine göre ağzın içini yıkamak farz olduğundan, diş dolduran veya kaplatanların Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklid etmeleri lâzımdır. Zira bu iki mezhebde guslederken ağzın içini yıkamak farz değildir. Hilmi Işık, Seâdet-i Ebediyye, s.132-136.

Diş dolgusu ve kaplaması son zamanlarda ortaya çıkmış bir meseledir. Osmanlı ulemâsından Bolvadinli müderris Yunuszâde Vehbi Efendi gibi zâtlar da diş kaplaması ve dolgusunun, gusül abdesitine mani olduğu yolunda fetvâ vermiştir. (İctihada Dair, Sırat-ı Müstekim, Cilt: 3, Aded: 57, 24 Eylül 1325, Sahife: 74) Ömer Nasuhi Bilmen’in de son günlerinde bu fetvâyı kabul ettiğini kendisinden bizzat nakleden -Prof. Dr. Zeki Çıkman, Prof. Dr. Mustafa Çetin Varlık, Süleyman Kuku gibi- bazı zâtlardan işittik.

Bazıları ise cebîre ve örgülü saça kıyasen diş dolgusunun gusle mâni olmadığını söylemiştir. Diyânet de buna itibar etmiştir. Çoklarının delil getirdiği üzere Said Nursî, 1932 senesinde kendisine sorulan bir sual üzerine “Bu bir ictihadî mesele olduğu ve ben de müctehid olmadığım halde..” diyerek başladığı cevabda, diş dolgusunu yaranın sargısına benzetip, umumî belvâ olarak görüyor ve kendi mezhebi olan Şâfiî ictihadına uygun olarak cevaz veriyor. Mamafih Said Nursî'nin nin son zamanlarında kendisini ziyarete gelen bazı talebelerine [yanlış hatırlamıyorsam Hulusi Yahyagil’e], diş kaplatmanın Hanefîler için zor olacağını söylediğini; bunu işitenlerin kaplama dişlerini söktürdüklerini talebesinden hemşehrimiz merhum Hamza Emek'ten bizzat dinledik.

Osmanlılar zamanında önceleri diş kaplamasının gusle mâni olduğuna dair fetvânın câri olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Şeyhülislamlık diş doldurtanın gusül abdestinin sahih olmadığına 1918'de fetva vermiştir. Fetvâ sûreti: “Boş dişlerini doldurma ve kaplamada cevâz-ı şer’î var mıdır? Yoktur. (25 Eylül 1334/m.1918)” İstanbul Müftülüğü, Fetvâhâne-i Âli Defterleri, 400 Numaralı Defter, No: 950. Bu tarihte Musa Kâzım Efendi şeyhülislâmlık makamındadır. Bazılarının iddia ettiği ve Mecmua-ı Cedide adlı fetva kitabında neşrettiği cevaz fetvasının doğru olmadığı anlaşılmaktadır.

Tek Parti devrinde Maarif Vekâleti tarafından çıkartılan "Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine - Nasıldı Nasıl Oldu?" adlı kitapta, Osmanlı Müslümanları, diş dolgusunun Hanefî mezhebinde gusle mâni olduğuna inandıkları için alaya alınır. İttihat ve Terakki devrinde, modernistlerin neşr vasıtası hükmündeki Sebilürreşâd mecmuasında yazı yazan İzmirli İsmail Hakkı tarafından mesele mugâlata mevzuu hâline getirilmiş; sonra da bir cevaz fetvâsı elde edilmiştir. Bu fetvâ, şeyhülislâmlıkta fetvâ müsevvidi Ali Murtedâ tarafından Mecmua-i Cedîde adlı fetvâ mecmuasının yeni baskısında neşredilmiştir. Sonradan diş dolgu ve kaplamasının gusle mâni olmadığını söyleyenler de, hep bu fetvâ denilen söze dayanmışlardır. Fetvânın altına da önce Hasen Hayrullah, sonra Hasen Fehmi Efendilerin ismi yazılmıştır. Halbuki bu iki isim, Mecmua-i Cedide’nin ilk baskısı sırasında şeyhülislâm idiler. O baskıda ise bu fetvâ yoktur. İkinci baskısı yapılırken eklenmiştir. Bu zamanda da şeyhülislâmlık makamında -masonlukla da itham edilmiş olan- Musa Kâzım Efendi oturmakta idi. Öyleyse burada da bir ilmî sahtekârlık mevzubahistir. Zira Muallim Cevdet, şeyhülislâmlığın, diş dolgusunun gusle mâni olduğu fetvâsından bahsediyor. (1920 tarihli bu makale, Mektep ve Medrese adlı kitapta vardır.) Demek ki şeyhülislâmlığın, diş dolgusunun gusle mâni olduğuna fetvâ verdiği; İttihatçılar zamanında, bu fetvânın değiştirildiği anlaşılmaktadır

Şurası bir hakikattir ki, Hanefî mezhebi ihtiyat üzerine kuruludur. İki kavil ile karşılaşınca, ahzü bi’l-ehvat (ihtiyatlı olanı almak) mezhebin kaidesidir. Meselâ İmam Ebu Hanife, seferîlik için bildirilen muhtelif mesafelerden en uzun olanına itibar etmiştir. Zira üç günlük seferde namaz kısaltıldığı için uzun olanı almayı ihtiyatlı görmüştür. Mehrin asgari mikdarında, hırsızlık haddinde cezanın infazı için malın taşıması gereken kıymette de ihtiyatlı olanı esas almıştır. Diş dolgusu ve kaplaması hususunda adem-i cevaz fetvası verilirse, bu fetvâ doğru olmasa bile, mükellefin kaybedeceği bir şey olmadığı gibi, mezheblerin hilafından çıktığı için müstehab sevabı alır. Ama eğer adem-i cevâz fetvâsı doğru ise, mükellefin guslü, binaenaleyh namazı sahih olmamak tehlikesi vardır.

13 Temmuz 2012 Cuma

Vedi Nedir? Vedi Sonrası Güsul Abdesti Almak Gerekir Mi?

Haberin Devamı

Abdesti bozulan kişinin tekrar abdest alması gerekmektedir. Tabi bazı durumlarda ise abdest ile birlikte gusül abdesti almakta gerekmektedir.

Gusül Abdesti Nedir?

Gusül abdesti, boy abdesti olarak bilinen ve tüm vücudun yıkanması ile alınan abdesttir. Özellikle cinsel ilişki ve meni gelmesi durumlarında gusül abdesti almak gerekmektedir.

İnsanlar tarafından en çok merak edilen 4 çeşit durum vardır. Bu 4 durumu yaşayan kişiler gusül abdesti alıp almaması gerektiğini sıklıkla merak etmektedirler.

1- Meni: Özelikle cinsel birleşmeden sonra gelen beyaz renkli ve akışkan bir sıvıdır. Bu sıvı cinsel birleşme dışında da zaman zaman gelebilir. Bu durumu yaşayanların gusül abdesti alması gerekmektedir.

2- İdrar: İdrar yapan kişinin abdest alması yeterli olacaktır. Bazen idrar sonrası meni geldiği görülmektedir. Bu durumda gusül abdesti almakta lazımdır.

3- Mezi: Mezi, cinsel düşünce ve buna benzer durumlarda gelen bir sıvıdır. Bu sıvının meni ile karıştırıldığı olmuştur. Benzer yapıları olsa da Mezi daha açık bir renge sahiptir ve sızıntı şeklindedir. Bu durumda abdest almak yeterli olacaktır.

Haberin Devamı

4- Vedi: Vedi adı verilen sıvı ise karşı cinsi düşünme veya idrar sonrası gelmektedir. Bu sıvının gelmesi sonrasında ise abdest almak gerekmektedir.

Vedi Nedir?

Vedi, idrardan sonra ortaya çıkan beyaz renkli ve koyu bir sıvıdır. Vedi dediğimiz sıvı küçük abdesti yaptıktan sonra ortaya çıkmaktadır. Akan bu sıvı yapışkan bir özelliktedir. Kokusu yoktur ve beyazımsı bir rengi vardır.

İnsanların cinselliği düşünmeleri ve buna benzer durumlarda çeşitli sıvılar görülebilir. Bu sıvılardan en yaygın olanı menidir. Meni, katı ve kokulu bir sıvı olduğu için kolayca anlaşılmaktadır.

Meni gelen kişiler abdest aldıktan sonra boy abdestide almaktadır. Ancak meni dışında farklı sıvılar geldiği zaman insanların aklı karışmaktadır. Vedi ve buna benzer sıvıların gelmesi sonucunda ne yapılması gerektiği merak edilmektedir. Çünkü bu durum birçok insanın başına gelebilecek olan bir durumdur.

Haberin Devamı

Vedi Sonrası Gusül Abdesti Almak Gerekir mi?

İdrardan sonra ortaya çıkan beyazımsı ve yapışkan bir sıvı olan vedi birçok kişide görülebilir. Zamansız bir şekilde ortaya çıkan vedi ile insanların aklı karışmaktadır. Bu sıvıyı gören kişiler gusül abdesti alıp almaması gerektiğini merak etmektedirler.

Vedi, yapısı itibariyle meni veya meziye benzese de bu sıvıda dolayı gusül abdesti almak gerekmez. Vedi ası verilen sıvının gelmesi abdesti bozar ancak gusül abdesti almayı gerektirmez. Yani vedi akıntısı görülen kişiler abdest tazelemek zorundadırlar. Bu kişilerin gusül abdesti alması ise gerekmemektedir.

Gusül abdesti almak için gelen sıvının ne olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Gelen sıvının ne olduğunu anlamakta güçlük çekerseniz eğer garanti olması açısından gusül abdesti alarak daha rahat edebilirsiniz.

İstihaze nedir? Kadınlar için...

Sözlükte "suyun akıp taşması, kanın akması" anlamındaki hayz kökünden türeyen istihâze kelimesi, fıkıh terimi olarak kadının rahminden hayız ve nifas halleri dışında genellikle de bir hastalık sebebiyle kan akmasını ifade eder. Bu durumdaki kadına da müstehâza denir.

Hayız ve nifas süreleri içinde gelen kan gibi istihâze dolayısıyla gelen kan da ibadetlerin ifası için gerekli olan maddî ve hükmî temizlik şartını ilgilendirdiğinden fıkıh kitaplarında "tahâret" bölümünde ele alınmıştır. İstihâzeyle ilgili dinî hükümlerden önce hangi durumlarda gelen kanın istihâze kanı olduğunun tesbiti önem taşımaktadır. Fıkıh kitaplarında çok çeşitli ihtimallerden hareketle yapılan ayrıntılı açıklamaların o dönemlere ait bilgi ve tecrübe birikiminden kaynaklandığı, uygulanması kolay olan bazı ölçütler geliştirme niteliğini taşıdığı, bugün tıp ilminin imkânlarından yararlanarak kanın mahiyetinin tesbit edilmesinin, dinî hükmünün de ona göre verilmesinin daha isabetli bir davranış olacağı açıktır.

İstihâzeyle ilgili fıkhî hükümler diğer bazı hadisler yanında, özellikle kadın sahâbîlerden Fâtıma bint Ebû Hubeyş'in Hz. Peygamber'e gelerek kan akıntısının sürüp gittiğini ve bir türlü temizlenemediğini, bu durumda namaz kılıp kılamayacağını sorması üzerine Resûlullah'ın bunun hayız kanı olmayıp damardan aktığını, âdet süresi tamamlandığında yıkanıp namaz kılmaya başlamasını söylediğine dair hadise dayandırılmaktadır (Buhârî, "Ḥayıż", 8, 24; Müslim, "Ḥayıż", 62; Ebû Dâvûd, "Ṭahâret", 107-115).

Fıkıh âlimleri dinî hükümler açısından yaradan kan akması, idrarın tutulamaması veya burundan sürekli olarak kan gelmesi gibi bir özür hali olarak değerlendirdikleri istihâze kanının tesbitinde daha çok hayız süresini ölçü almışlardır. Buna göre her mezhepte hayız için belirlenen asgari süreden az veya âzami süreden çok veya lohusalık süresinden sonra akan kanın veya âzami süreyi geçmese bile bir kadının belirli âdet günlerinden sonra da akmaya devam eden kanın kural olarak istihâze kanı sayılması genel kabul görmüş olmakla birlikte Hanefîler dışındaki üç mezhebin âlimleri, bilgi ve tecrübesiyle kanın mahiyetini tesbit edebilen kadının bunu esas alması gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca âdet görme çağına henüz ulaşmamış küçük kızdan, âdetten kesilen veya hamile olan kadından gelen kan da istihâze kanı sayılır. Şâfiî ve Mâlikî mezheplerinin, hamilelik süresince de kadınların âdet görebileceği ve bu kanın belli şartlarda hayız kanı sayılacağı görüşü (Mv.F, III, 206-207) o döneme ait tıbbî bilgilerin yetersizliğiyle ilgili görünmektedir.

Hayız ve nifas halleri, kan akmaya devam ettikçe ve kanın kesilmesinden sonra boy abdesti alınmadıkça ibadete engel iken istihâze yalnızca abdesti bozan bir durum olup gusül gerektirmez. Dinî açıdan özür sayılan diğer durumlarda olduğu gibi istihâzede de özrün sabit olması için akıntının bir namaz vaktinin bütününü kapsayacak şekilde devam etmesi şartı aranır. Bu vakit içinde abdest alıp namaz kılacak kadar bir kesintinin olması halinde bu kimse özürlülere uygulanan özel hükümden yararlanamaz. Bütün fakihler tarafından benimsenen bu şart gerçekleştiği takdirde müstehâza özür sahibi kimselerin hükmüne tâbi olur. Bu durumda, eğer istihâze kanı hayız veya nifas halinin devamında gelmişse önce bu halin sona ermesi sebebiyle boy abdesti alır, sonra da Hanefî ve Hanbelîler'e göre her namaz vakti için, Şâfiîler'e ve Mâlikîler'de bir görüşe göre ise her farz namaz için ayrı abdest almak şartıyla ibadetini yerine getirir. Mâlikî mezhebinde bir görüş de her namaz için ayrı abdest alınmasının şart değil müstehap olduğu yönündedir. Her vakit için bir abdestin yeterli olduğunu savunanlara göre bu vakitte -başka bir şekilde abdestini bozmadığı takdirde- her türlü farz, vâcip ve nâfile namaz, diğerlerine göre ise yalnız o vaktin farzını ve dilediği kadar nâfile namaz kılabilir. Akıntısı devam eden kadının, vücut ve elbisesine bulaşmasını önlemek için öncelikle kanı durdurucu veya azaltıcı tedbirlere başvurması gerekir. Ayrıca kan sadece ayakta, rükû ve secde durumlarında geliyorsa oturarak ima ile namaz kılmayı tercih etmesi de bir tedbir olarak tavsiye edilmiştir.

Çoğunluğa göre istihâze durumu hayızın aksine oruç tutma, Kur'an okuma, tavaf yapma ve camiye girme konusunda olduğu gibi karı-koca arasında cinsel ilişki için de bir engel teşkil etmez. Bazı tâbiîn âlimleri ise cinsel ilişkiyi câiz kabul etmemiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN SON DAKİKA

Sual: Guslü gerektiren haller nelerdir?
CEVAP
Guslü gerektiren haller şunlardır:
1- Hayz veya lohusalık hali bitince yahut cünüp olunca gusletmek farzdır. Hayz bitince, cünüp de olursa, ikisi için bir gusül yetişir. Kadın cünüp iken hayz görürse, isterse hemen gusleder, isterse hayz bitene kadar bekler, sonra ikisi için bir defa gusleder.

2- Zekerin [penisin] ucu, sünnet derisi altındaki yuvarlak kısım, ferce [hazneye] girince, meni gelmese de, erkek de, kadın da cünüp olur. Yuvarlak kısım girmezse, cünüp olmaz.

3- Erkekte koyu beyaz ve kadında akıcı sarı meni, yerinden şehvetle kopup çıkarsa cünüp olunur.

4- İhtilamla yani rüyada şehvetlenip uyandığı zaman, meni akmış olduğunu gören erkek ve kadın cünüp olur. Rüyada ilişkide bulunduğunu görür, fakat uyanınca meni akmamışsa, meni yoksa gusletmez. Bazı âlimler kadının menisi içeri akar, ihtiyaten yıkanması iyi olur demişlerdir.

5- Şehvetle yerinden ayrılan meni, idrar yolunda kalıp, daha sonra buradan, şehvetsiz de çıksa, gusletmek gerekir. İdrar yaptıktan veya bir müddet uyuduktan sonra çıkarsa gusül gerekmez.

6- İstimna [mastürbasyon] guslü gerektirir.

7- Cünüp olup, idrar yapmadan guslettikten sonra erkekte meninin geri kalan kısmı, şehvetsiz aksa, tekrar gusletmek gerekir. Bunun için, gusülden önce idrara çıkıp, idrar yolunda kalmış olan meni parçasını çıkardıktan sonra gusletmek lazımdır. Kadın yıkandıktan sonra kendisinden meni gelirse kendi menisi olduğu takdirde guslü tekrarlar; namazı tekrarlamaz. Kendi menisi gelmemişse bir şey icap etmez.

8- Zekerin ucu, dübüre girince, meni aksa da, akmasa da, her ikisine gusletmek farz olur. Hayz halinde de, temiz iken de kadına dübüründen yaklaşmak haramdır. Büyük günahtır. Livata veya cinsi sapıklık denilen oğlan kirletmek daha büyük günahtır. Hayvana tecavüz edene de gusül gerekir. Çok çirkin ve büyük günahtır.

9- İhtilam olduğunu hatırlamadan, meni görenin, gusletmesi lazımdır. Uyanıp, çamaşırında meni gören, ihtilam olduğunu hatırlamasa da gusleder. Mezi sansa ihtiyaten gusleder.

10- Kadın, kocasını düşünürken şehvetlense, sonra titreyerek, kasılarak sarımtırak bir akıntı yani meni gelse, gusül gerekir.

Guslü gerektirmeyen hâller
Sual:
Guslü gerektirmeyen haller nelerdir?
CEVAP
Halk arasında guslü gerektirdiği sanılan bazı hâller, guslü gerektirmez. Guslü gerektirmeyen haller:
1- Bir erkek, bir kadını yahut bir erkeği çıplak görse, gusül gerekmez. Bakarken şehvetlenip meni gelirse gusül gerekir, mezi gelirse, yine gusül gerekmez.

2- Bir kadın, kendi kocasını veya bir kadını çıplak görse gusül gerekmez.

3- Karı-koca oynaşırken, çıplak resme bakarken veya düşünürken mezi gelse, fakat meni gelmese gusül gerekmez.

4- İdrar yaptıktan sonra veya büyük abdestten sonra gelen yapışkan prostat sıvısı ve vedi guslü gerektirmez.

5- Ağır bir şey kaldırmak veya bir yerden düşmek gibi bir sebeple meni çıkınca, Şafii’de gusül lazım olur, diğer üç mezhepte lazım olmaz.

6- İhtilâm olduğunu hatırlayan, uyanınca çamaşırında meni görmezse gusletmesi gerekmez. İhtilam olan, uyanınca, yatakta, elbise veya bacağında yaşlık görürse, bunun mezi denilen beyaz akıcı sıvı olduğunu anlarsa veya uyanık iken mezi akarsa, gusül gerekmez.

7- Cünüp olup guslettikten sonra, kadından kocasının menisi çıksa gusül gerekmez.

8- Kadın veya erkek, etek [kasık] tıraşı olsa gusül gerekmez.

9 - Kadınların süründüğü kokuyu erkekler koklarsa, koku sürünene de, koklayana da gusül gerekmez. Abdesti bile bozmaz. Ancak bayanların kocalarından başka kimseler için koku sürünmesi caiz değildir.

10- Cünüpken giyilen kıyafeti, üstünde necaset yoksa, tekrar giymekte ve o elbiseyle namaz kılmakta mahzur yoktur.

Meni, vedi, mezi nedir?
Sual:
Meni, vedi, mezi, prostat salgısı nedir? Guslü gerektirir mi?
CEVAP
Meni
, cinsel ilişki veya mastürbasyon sonunda haz ve heyecanla gelen yapışkan sıvıdır. Erkek menisine sperm denir. Kadından gelen meni sarımtıraktır.

Vedi, idrardan sonra çıkan beyaz, bulanık, koyu, yapışkan bir sıvıdır.

Mezi, zevk zamanında çıkar. Şehvetlenince, açık resimlere bakınca veya şehvetle öpüşünce ve sürtününce veya böyle şeyler düşününce gelen birkaç damla renksiz yapışkan sıvıdır.

Prostat salgısı, genelde idrardan sonra gelen, koyu, yapışkan bir sıvıdır.

Şehvetle gelen meni hariç, hiç biri guslü gerektirmez. Kadınlarda meni gelmesi daha zor olur. Meni gelmez de, mezi denen akıcı sıvı gelirse gusül gerekmez. Meni, titreyerek gelir, kasılmalar olur. Gelenin mezi mi, yoksa meni mi olduğu bu şekilde de, anlaşılabilir.

Meni gelmezse
Sual:
Prostat ameliyatı oldum. Sperm torbacıklarımı aldıkları için testislerde sperm birikemiyor. Eşimle beraber olduğum zaman sperm gelmiyor. Rüyada ihtilam oluyorum; ama dışarı bir akıntı çıkmıyor. Bazen herhangi bir sebep olmadan idrarda koyu bir akıntı görüyorum, acaba sperm mi diye merak ediyorum. Cünüp oluyor muyum, gusletmem gerekiyor mu?
CEVAP
Eşle beraber olunca sperm gelmese de, yine gusül gerekir. Rüyada ihtilam olunca dışarı bir akıntı çıkmamışsa, gusül gerekmez. Gusül için meninin şehvetle dışarı çıkması gerekir. Meni herhangi bir sebeple şehvetsiz çıksa Hanefi’de gusül gerekmez. İdrarda görülen prostat sıvısı olabilir. Tahlil ettirmek iyi olur. Meni bile olsa, şehvetsiz gelince guslü gerektirmez. Eğer şehvetle yerinden kopup, daha sonra şehvetsiz olarak çıksa, gusül gerekir.

Meni görülmezse
Sual:
Ameliyatla meni kanalı idrar torbasına bağlandı. İhtilamda meni idrar torbasına akarmış. İdrarda meni göremiyorum. Gusül lazım mı?
CEVAP
Meni görülmezse gusül gerekmez.

Muayene olunca
Sual:
Kadın, kadın hastalıklarından dolayı, erkek doktora, rahminden muayene olsa, gusletmesi gerekir mi? Ültrasonla muayene olunca gusül gerekir mi? Kadın ön veya arkasına parmak sokunca gusletmesi gerekir diyenler var, gerekmez diyenler var. Hangisi doğrudur?
CEVAP
İkisi de doğru sayılmaz, açıklamaya ihtiyaç vardır. İçeri parmak girince, lezzet duymazsa gusül gerekmez. Lezzet duyarsa gusül gerekir. Lezzet almak, şehvet duymak demektir. Seadet-i Ebediyye’de Redd-ül-muhtar’dan alarak diyor ki:
Çocuk zekeri, hayvan zekeri, ölü zekeri, zeker gibi her şey veya parmak kullanınca içeri girdiği zaman, lezzet duyarsa, gusletmesi lazım olur. Lezzet duymazsa, gusletmesi iyi olur.

Cünübün âdet görmesi
Sual:
Cünüp kadın, hayz olursa yıkanması gerekir mi?
CEVAP
Yıkanması şart değildir. Cünüp iken tırnak ve saç kesmesi mekruh, hayzlı iken mekruh değildir. Bunun için yıkanması iyidir.

Doğum yaptırmak
Sual:
Erkek veya bayan kadın doktoru veya ebe, Ramazanda, abdestli iken bir kadına doğum yaptırsa, doktorun orucu, guslü veya abdesti bozulur mu?
CEVAP
Hanefi mezhebindeki kadın doktorunun veya ebenin, Ramazan-ı şerifte doğum yaptırmakla orucu, abdesti ve guslü bozulmuş olmaz. Zaruretsiz erkek doktora doğum yaptırmak caiz olmaz.

Bir kere gusledilir
Sual:
Hayzı bittiği halde, gusletmeden beyiyle beraber olup yatan, sonra rüyada ihtilam olan, yani gusletmeden önce, iki kere daha cünüp olan, şimdi, kaç kere gusletmesi gerekir?
CEVAP
Kaç kere cünüp olunursa olsun, bir kere gusletmek yeterli olur. Namaz vakti çıkmadan, hemen gusledilmesi gerekir. Namaz kılmadan vakit çıkarsa, namazını kazaya bıraktığı için de, ayrıca büyük günah olur.

Tuğla eriyinceye kadar
Sual:
Livata yapınca veya Çingene’yle zina edince, tuğla eriyinceye kadar yıkanmak mı gerekir?
CEVAP
Hayır, öyle bir şey yok, hurafedir. Livata ve zina, büyük günahsa da, bir kere gusleden temiz olur.
Livata, erkeğin erkekle ilişkiye girmesi;
Zina, erkekle kadının nikâhsız olarak cinsel ilişkide bulunması demektir.

Müslüman olunca
Sual: Bir gayrimüslim, Müslüman olunca, gusletmesine gerek var mı?
CEVAP
Cünüp olduktan sonra yıkanmışsa, Müslüman olunca gusletmesi müstehabdır. Cünüp kâfir, kir için yıkanmışsa cünüplüğü de kalmaz; çünkü Hanefi’de gusülde niyet farz değildir. Yıkanmakla gusletmiş olur. Cünüp olduktan sonra yıkanmamışsa, Müslüman olunca gusletmesi farzdır. (İ. Ahlakı)

Gusül gerekmez
Sual:
Sitenizde, (Şehvetle yerinden ayrılan meni, idrar yolunda kalıp, daha sonra buradan, şehvetsiz de çıksa, gusletmek gerekir) deniyor. Prostat rahatsızlığı sebebiyle, ihtilam olduğum hâlde, meni çıkmıyor. Belki idrara karışmış olabilir, fakat idrarda da görülmüyor. Görülmediği için gusül gerekmez mi?
CEVAP
Görülmedikçe gusül gerekmez, fakat ihtiyaten gusletmek iyidir.

Sual: Dişlerde meydana gelen kireçlenmeler sebebiyle, buraların altına su ulaşmıyor. Bu sebepten dolayı başka bir mezhebi taklit etmek gerekir mi?
Cevap:
Dartr veya kefeki denilen ve dişlerin dibinde hasıl olan kireçlenmeler, salgılardan, kendiliklerinden hasıl oldukları için ve buna mani olan çare, ilaç bulunmadığı için, bunların mevcut olmasında zaruret vardır. İzale edilmesinde harac olanlar, derideki çıbanın, yaranın üstündeki zar, kabuk gibi olup, altlarını yıkamak, dört mezhepte de lazım olmaz. Bunun için, başka mezhebi taklit lazım olmaz.

Sual: Uykusunda ihtilam olduğunu hatırlayan fakat uyanınca iç çamaşırında meni bulaşığı görmeyen kimsenin, yine de gusül alması gerekir mi?
Cevap:
İhtilam olan kimse, uyanınca, yatakta, elbise veya bacağında yaşlık görse, bunun mezi denilen beyaz akıcı sıvı olduğunu anlarsa veya uyanık iken mezi aksa, gusül lazım olmaz. İhtilam olduğunu hatırlamadan, meni görse, gusül lazım olduğu, söz birliği ile bildirildi. Mezi sansa ihtiyaten gusül lazım olur. İhtilam olduğunu, hatırlayan kimse, bir yerde meni görmezse, gusletmez.

Sual: Ağır bir şey kaldırınca, insandan meni gelirse, bu sebepten dolayı gusül almak gerekir mi?
Cevap:
Dayak yemek, ağır bir şey kaldırmak veya bir yerden düşmek gibi sebeplerle insandan meni çıkınca, Hanefi ve Maliki mezhebinde gusül lazım olmaz. Şafii mezhebinde ise, lazım olur. Şafii mezhebini taklit eden Hanefinin, buna da dikkat etmesi lazımdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası